05 Aralık 2019

Biyografi: Sabahattin Ali

Sabahattin Ali, 1907 yılında Eğridere'de (Osmanlı Devleti döneminde Edirne Vilayetinin Gümülcine Sancağına Bağlı bir kâza) doğdu. Bir erkek kardeşi, bir kız kardeşi vardır. Sabahattin Ali'nin babası Ali Selahattin Bey Prens Sabahaddin ve Tevfik Fikret ile yakın arkadaş olduğu için ilk doğan oğluna Sabahattin, diğer oğluna Fikret ismini vermiştir. 1911 yılında erkek kardeşi Fikret, 1920 yılında ise kız kardeşi Süheyla dünyaya gelmiştir.

Sabahattin Ali'nin Babası Ali Selahattin Bey, Eğridere'de zabit olarak çalışırken yazarın annesi Hüsniye Hanım ile tanıştı, evlendi. Ali Selahattin Bey, Çanakkale Savaşına çağırılınca 4 yıl boyunca ailesiyle Çanakkale'de yaşadı. Daha sonra ailece Edremit'e (Balıkesir) göç ettiler.

Sabahattin Ali 7 yaşına geldiğinde İstanbul'da Füyûzâtı Osmâniye Mektebi'ne başladı. İlköğrenimine Çanakkale İptidai Mektebi'nde devam ederken seferberlik ilan edildi ve okul öğretmensiz kalınca kapandı. Daha sonraları Ali Selahattin Bey'in de çabalarıyla okul tekrar açıldı.

Yazar, 1921 yılında Edremit İptidai Mektebi'ni bitirdikten sonra İstanbul'daki büyük dayısının yanına gitti ve burada bir yıl kaldı. Ardından Balıkesir'e dönerek 1922 yılında Balıkesir Muallim Mektebi'ne kaydoldu. 1927 yılında Öğretmenlik diplomasını aldı.

1928 yılı Kasım ayında eğitim amacıyla Almanya'ya gönderildi. Almancayı tam öğrenmeden Almanca üzerinden Rus yazarlarını okumaya başladı. Sabahattin Ali bu yönü sayesinde İvan Turgenyev, Maksim Gorki, Edgar Allan Poe, Guy de Maupassant, Heinrich von Kleist, ETA Hofmann ve Thomas Mann gibi isimleri tanıdı ve onların eserlerinden ilham aldı.

4 yıl Almanya'da kalması planlanan Sabahattin Ali, ikinci yılını tamamlayamadan (neden tamamlayamadığı hakkında değişik görüşler vardır: Irkçılık yapan Alman bir öğrenciyi dövdüğü için; komünizm propagandası yaptığı için, gibi.)

Sabahattin Ali, 1930 yılında Türkiye'ye döndü ve bir süre sonra Bursa'ya İlkokul Öğretmeni olarak atandı. 1930 yılının Eylül ayında Almanca yeterlilik sınavına girerek Aydın'a Ortaokul Almanca Öğretmeni olarak atandı. Burada komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla 9 Eylül 1931 yılına kadar tutuklu kaldı. Serbest bırakıldıktan 21 gün sonra Konya Ortaokuluna Almanca Öğretmeni olarak atandı.

Bir toplantıda okuduğu şiir ile Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü gibi Türk devlet yöneticilerini yerdiği iddiasıyla 22 Aralık 1932 tarihinde tekrar tutuklandı. Cezası 14 ay olarak belirlendi. Sabahattin Ali Konya Cezaevi'nden yakın arkadaşı Ayşe Sıtkı'ya gönderdiği bir mektubunda bu olaylardan şöyle bahsetti:

Benim mesele, senin zannettiğin gibi fiyakalı bir zamanımda ağzımdan kaçırdığım sözlerin neticesi değildir. Aramın açıldığı bir iki namuzsuz başıma bu işi getirdi. Geçen sene Mayıs'ında falanca yerde Gazi'yi ima ve telmihen tahkiri tazammün eden bir şiiri falan yerde okudu, dediler. Adli safahat lehimde olduğu halde, müdde-i umumi yaranmak için mahkûmiyetimi talep etti, hakim de korktuğu için mahkûm etti. Temyiz, cezayı aleyhimde nakseti, cezama iki ay daha ilave edildi. Şimdi 14 aya mahkûmum ve aşağı yukarı üç ayını yattım. 11 ayım kaldı demektir.

29 Nisan 1933 tarihinde memurluktan kaydı silindi. Daha sonra Konya'dan Sinop Cezaevi'ne gönderildi. On ay yedi gün süren tutukluluğunun ardından Cumhuriyet'in 10. kuruluş yıl dönümü sebebiyle çıkan genel aftan yararlanarak serbest kaldı.

1934 Mayıs ayında Atatürk'ten izin alınarak önce geçici olarak Orta Tedrisat Şube Müdürlüğüne, ardından da asli olarak Milli Talim ve Terbiye'ye atandı.

Sabahattin Ali 1932 ortalarında Aliye Hanımla tanıştı. İkilinin nikahları 16 Mayıs 1935 tarihinde Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde kıyıldı. Sabahattin Ali ve eşi nikahtan sonra Ankara'ya gittiler ve buradaki düğünün ardından Ulus'ta bir apartman dairesine yerleştiler.

Yazar otuz yaşına gelince İstanbul Eski Harbiye'de askerliğe başladı ve 2 ay er, 6 ay da yedek subay öğrencisi olarak eğitim gördü. Eşi Aliye Ali'yi de askerlik süresince bulunduğu şehirlere götürdü. İstanbul'da askerlik yaptığı dönemde kızları Filiz Ali (1937) doğdu. Askerlik bitiminde ise Musiki Muallim Mektebi'ne Türkçe öğretmeni olarak atandı ve Ankara'ya yerleşti.

Sabahattin Ali'ye yasal yollardan pasaport verilmediği için 1948 yılında Bulgaristan'a kaçmak için Ali Ertekin ile anlaştı. Ali Ertekin, Sabahattin Ali'yi Bulgaristan tarafına geçirecek rehberdi. Ancak, sınırı geçemeden Sabahattin Ali Kırklareli'de, kamyonun içinde, Ali Ertekin tarafından öldürüldü.

Yazarın Eserleri

Roman: Kuyucaklı Yusuf(1937), İçimizdeki Şeytan(1940), Kürk Mantolu Madonna(1943)
Öykü: Değirmen(1935), Kağnı(1936), Ses(1937), Yeni Dünya(1943), Sırça Köşk(1947)
Şiir: Dağlar ve Rüzgâr(1934), Kurbağanın Serenadı(1937), Öteki Şiirler(1937)
Oyun: Esirler(1936)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Son Eklenen

Sefillik...