24 Ekim 2020

İvan Gonçarov - Oblomov / Kitap Alıntıları

Ah yarabbi! Ne budala insanlar var! Evleniyorlar.

Ah yarabbi, hayat bir türlü yakamı bırakmıyor, nereye gitsem peşimde!

Düşünmek için kalpsiz olmak gerekir, sanıyorsunuz. Hayır, düşünmeyi besleyen sevgidir. Düşen adama el uzatın, mahvolan bir adamın haline ağlayın, onunla alay etmeyin. Sevin onu! Onda kendinizi görün ve ona kendinizmiş gibi bakın.

Beş haftadır yağmur yağmadı: Yüce Tanrı bize kızmış olsa gerek.

Anlamıştı ki, zenginleşmek günah olmak şöyle dursun, her yurttaşın görevi idi. Namusuyla çalışarak para kazanan, ulusunun rahatını da artırmış oluyordu.

Biri gelse de onlara, başka biçimde çift sürmek, tohum ekmek, hasat yapmak, buğday satmak vardır, dese dünyada inanmazlar. Böyle insanlarda ne diye tutku, heyecan olsun.

Istırabına sabırla katlanırdı, çünkü nedenini başkalarında değil, kendinde arardı. Sevinçleri de yoldan çiçek toplar gibi koparır ve daha solmadan atardı; böylece her zevkin dibindeki acı tortuyu tatmazdı.

Köylülere okuyup yazmayı öğretmek tehlikeli; toprağı kazmaz olurlar.

İnsanlığın yüceliği, bütünlüğü nerede kaldı? İnsanlık ufak paralar haline gelmiş.

İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka bir zevki olmuyor.

Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, sizinle ölçüyorum: "Onu gördüm, görmedim, göreceğim, görmeyeceğim, gelecek, gelmeyecek..."

Ah mutluluk! Mutluluk! Sen ne kadar zayıf, ne kadar cılız bir şeysin!

Her şeyden bezmiş, bıkmışım. Bir makine gibiyim. Bir şey yaparken, ne yaptığımı bilmiyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Son Eklenen

Sefillik...