31 Ekim 2019

Yusuf Atılgan: "Hoşgörü..."

Bu iki adam dünyada hoşgörü diye bir şey olmadığını bilmiyorlar. İnsan kendininkine uygun olmayanı bağışlamaz.


Yusuf Atılgan: "Yalnız bir teki yoktu."

...bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu? Kadınlarda böyleydi. Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.


Yusuf Atılgan: "Tutamaklar..."

Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır.


Peyami Safa: "Mesele çok basit..."

Halbuki mesele çok basit: İnsan hastalanır ve ölür...


Peyami Safa: "Yalan!"

... yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir.


Peyami Safa: "Taksim değil zarb!"

Annelere anlatılan kederler taksim değil zarbedilmiş olur: Çocuklarının felaketini iki kat şiddetle hisseden anneler bu ıstıraplarını çocuklarına fazlasıyla iade ederler; böylece keder, anadan çocuğa ve çocuktan anaya her intikal edişinde büyüdükçe büyür.


30 Ekim 2019

Sabahattin Ali: "İçimizde şeytan yok!"

İçimizde şeytan yok. İçimizde acz var. Tembellik var. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: Hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var. Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört bir tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.


Sabahattin Ali: "Kabadayıca sergüzeştlerin hasretini duyurmak..."

Aklı başında adamlarla hiçbir iş görülmez. Bize, itirazsız inanacak ve düşünmeden harekete geçecek insanlar lazım. Bu gençleri romantik birtakım emellere bağlamak, onlara kabadayıca sergüzeştlerin hasretini duyurmak ve bugünkü hudutları dar gösterip büyük arzularla beslemek ve böylece hepsini avucunun içine almak daha kolay ve daha muvafık...


Sabahattin Ali: "Profesör..."

Profesör hem güzel, hem tahsilli hem de iyi aileden bir şey arıyor ve nihayetsiz ilminin kendisine bütün bu meziyetleri isteme hakkını verdiğini sanıyordu.


29 Ekim 2019

Sabahattin Ali: "Vay."

Vay, nereden çıktın, kainatın teşekkülü esnasında karanlık alemlerde eş olduğum insan?


Sabahattin Ali: "Yalnız temiz şeyler kalsın."


Acaba kafamı bir çalı süpürgesiyle temizlemek mümkün müdür? Yalnız temiz şeyler kalsın. Fakat süpürge çöplerinden başka bir şey kalmamasından korkarım.


Sabahattin Ali: "Herkes ne diyecek?"

... Herkes ne diyecek? Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki? Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı?


En Son Eklenen

Sefillik...